Nükleer
yakıt olarak kullanılan uranyum yakıt teknolojisi pek çok ülkede
mevcuttur. Yerli kaynaklarımızdan uranyumun (yaklaşık 9000 ton)
günümüz koşullarında yakıt olarak kullanılması, dünya piyasalarıyla
karşılaştırıldığında, ekonomik gözükmemektedir. Ayrıca, ülkemizde
380.000 ton toryum bulunmaktadır. Ancak mevcut rezervin tenör
ortalaması düşüktür (yaklaşık %0,2). Günümüzde toryum tabanlı
yakıt çevrimi ticari olarak kullanılmamaktadır. Bu nedenle ülkemizde
bulunan toryum kaynağının ekonomikliğinin değerlendirilmesi
çok kolay değildir. Ayrıca uranyum fiyatlarının günümüzde düşük
seyretmesi (yaklaşık 25 $/kgU) halen uranyuma olan talebin devamını
kaçınılmaz kılmaktadır. Unutulmaması gereken bir diğer husus
da toryumun tek başına fisil madde, yani nükleer yakıt, olmamasıdır.
Diğer bir deyişle, toryum doğrudan nükleer yakıt olarak kullanılamaz
ve bir tetikleyiciye gereksinimi vardır. U235 veya
Pu239 ile birlikte kullanıldığında toryum kaynak
maddesinden nötron - Th232 tepkimesini sonucunda
U233 fisil maddesi üretilebilir) Ekonomikliği bugün
için sorgulansa bile uranyum ve toryum yerli kaynaklarımızın
varlığı gelecekte nükleer enerji kullanımında ülkemiz için bir
güvencedir. Ancak, nükleer enerjide yakıt maliyetinin toplam
üretim maliyeti içindeki yerinin çok az (yaklaşık %10-12) olduğu
ve dünyadaki uranyum stoklarının ve rezervin fazlalığı nedeniyle
görünür gelecekte yakıt maliyetinde fazla bir değişimin beklenmediği
gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Ayrıca, nükleer santralların
bir özelliği de taze yakıtın kolayca depolanabilmesidir. Böylelikle
uzun süre yakıt üreticilerine bağlı kalmadan enerji üretimi
mümkündür.